takılıp kalmak

takılıp kalmak
смотре́ть не отрыва́я глаз

Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Смотреть что такое "takılıp kalmak" в других словарях:

  • takılıp kalmak — 1) oyalanmak 2) bakışlarını ayıramamak Bekçi çekildi gitti. Fakat çocuğun gözleri pencereye takılıp kalmıştı. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözleri takılıp kalmak — bir şeyden gözlerini ayıramamak O anda pek çok şeyler yapmak istediği hâlde, gözleri köşeyi ağır ağır dönen tramvaya takılıp kalmıştı. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takılı kalmak — bir yerde bir şeyde takılıp kalmak Bütün dava şimdi Trakya daki bu sınırlama keyfiyetine takılı kalmıştı. A. N. Karacan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saplanmak — e 1) Hızla batmak Ok bacağına saplandı. 2) Batma sonucu hareket edemez olmak, batıp kalmak Dönüşte Zeytinburnu açıklarında kara saplandık. Y. Z. Ortaç 3) mec. Bir şeyle ilgisini kesmemek, takılıp kalmak Mistik olmayan felsefe görünüşünde de… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takılmak — nsz 1) Takma işi yapılmak Kendisine bu ad takılmış, takıldığı gibi de kalmıştır. M. Ş. Esendal 2) e Denge bozulacak bir biçimde bir yere dokunup aksaklık ortaya çıkmak Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı. O. C. Kaygılı 3) e… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zihni takılmak — 1) (bir şeye) yanlış bir kanıya takılıp kalmak 2) (bir şeye) çözülmesi gerekli bir konu üzerinde durmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»